top of page

Akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi gerekir mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Can Uca
    Hasan Can Uca
  • 29 Oca 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Şub 2024


Akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/10881 E., 2014/21734 K.


Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.


1-Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 s. HMK. m.114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s. HMK. m.115/1) Davada, davacı-karşı davalı (kadın)'ın ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca davacı-davalı (kadın)'ın vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.


2-Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması zorunludur. Toplanan delillerden, davalı-karşı davacı (koca)'nın yargılamanın devamı sırasında Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.11.2013 tarih ve 2013/599 esas, 2013/672 karar sayılı kararıyla, akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve kendisine M.. Ö...'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Karşı davanın açıldığı tarihte davalı-karşı davacı (koca) ile ilgili kısıtlılık kararı bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; vasiye vesayet makamından izin alması (TMK md. 462/8) için mehil verilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yargılamaya devamla karşı davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.


3-Kabule göre de; akıl hastalığı nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi gerekir (TMK md.165). Dosya içerisinde bulunan ve hükme dayanak yapılan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine ait raporda davalı-davacı (koca)'nın akıl hastalığının geçmesine olanak bulunmadığı yönünde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece davalı-davacı (koca)'nın Türk Medeni Kanununun 165. maddesinde öngörülen derecede akıl hastası olup olmadığı yönünde yeniden rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.


SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeple her iki boşanma davası yönünden de BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanmanın fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2014 (Çrş)


Comments


bottom of page