Kiranın Üçüncü Kişiye Ödenmesi
- Hasan Can Uca
- 21 Mar 2024
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Mar
Kira sözleşmeleri, kiracı ile kiraya veren arasında yapılan ve her iki tarafın haklarını koruyan yasal belgelerdir. Bu sözleşmelerde kira bedelinin nasıl ve nereye ödeneceği açıkça belirtilir. Ancak uygulamada, mülk sahipleri zaman zaman farklı banka hesaplarına kira ödemesi yapılmasını talep edebilmektedir.
Peki, kiracı, kira bedelini ev sahibinin yerine üçüncü bir kişiye öderse ne olur? Bu yazımızda "mülk sahibine yapılmayan kira ödemesi" ve "3. kişiye yapılan kira ödemeleri" konularını hukuki açıdan ele alacağız.
Kira Bedeli Üçüncü Kişiye Ödenebilir mi?
Genel kural olarak, kira bedeli, kira sözleşmesinde belirtilen ve kiraya veren adına açılmış banka hesabına ödenmelidir. Kiraya verenin talebi üzerine, başka bir hesaba ödeme yapılması halinde, bu ödemenin geçerli sayılabilmesi için kiraya verenin açık ve yazılı onayı gereklidir. Aksi takdirde, kira bedelinin üçüncü bir kişiye ödenmesi, kiracıyı borcundan kurtarmaz.
Örneğin, ev sahibinin "hesabımda haciz var, kirayı babamın hesabına yatır" şeklindeki sözlü beyanı, hukuken bağlayıcı değildir. Kiracı, kirayı üçüncü bir şahsa yatırmış olsa dahi, kira bedelini ödememiş sayılabilir ve hukuki yaptırımlarla karşılaşabilir.
Kira Ödemesi Ev Sahibinin Hesabına Yatmak Zorunda mı?
Evet, kira bedeli, kira sözleşmesinde belirtilen banka hesabına yatırılmalıdır. Türk Borçlar Kanunu ve ilgili Yargıtay kararlarına göre, kira borcu, ancak alacaklıya veya onun yetkilendirdiği bir kişiye ödendiğinde sona erer.
Eğer kira sözleşmesinde "kiraya verenin hesabına ödenmelidir" ibaresi yer alıyorsa, bu şart bağlayıcıdır ve başka bir kişinin hesabına yapılan ödemeler geçersiz sayılır.
Kiracının, kira borcunu ödediğini ispat edebilmesi için banka dekontları ile bu ödemenin doğrudan kiraya verene yapıldığını kanıtlaması gerekmektedir. Kiracı ancak kiraya verenin muvafakati ile kirayı üçüncü kişiye ödeyebilir.
Mülk Sahibine Yapılmayan Kira Ödemesi
Kira bedelinin yalnızca kira sözleşmesinde belirtilen banka hesabına veya kiraya verenin yazılı olarak onayladığı bir hesaba ödenmesi gerekir. Mülk sahibinin bilgisi ve onayı olmadan üçüncü bir kişiye yapılan ödemeler hukuken geçerli sayılmaz ve bu halde mülk sahibine yapılmayan kira ödemesi kiracıyı kira borcundan kurtarmaz.
Örneğin, kiracı, kira bedelini mülk sahibinin oğlu, babası veya eşi gibi üçüncü kişilere yatırmış olsa bile, mülk sahibinin bu ödemeye yazılı muvafakati yoksa kira borcunu ödememiş kabul edilir. Bu durumda, mülk sahibi kira borcunun ödenmediğini öne sürerek icra takibi başlatabilir ve kiracının tahliyesini talep edebilir.
Bu nedenle, kira ödemelerinin yalnızca mülk sahibinin kira sözleşmesinde belirttiği hesaba yapılması ve ödemelerin dekont ile belgelendirilmesi son derece önemlidir.

Kirayı Ev Sahibinin Oğluna veya Akrabasına Yatırmak Geçerli midir?
Kiracı, kirayı ev sahibinin oğluna, eşine veya başka bir akrabasına yatırırsa ne olur? Kiracının kirayı ev sahibinin oğluna, eşine veya başka bir akrabasına yatırması halinde kira borcundan kurtulabilmesi için kiraya verenin yazılı muvafakati gerekir. Aksi halde, kiracı, kira borcunu ödememiş sayılacak ve tahliye edilme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Örneğin, bir Yargıtay dosyasına konu olayda, kiracı kirayı ev sahibinin oğlunun ve gelininin hesaplarına yatırdığını banka dekontları ile ispat etmeye çalışmıştır. Ancak, ev sahibinin bu ödemelere açık rıza gösterdiğini kanıtlayamamıştır. Sonuç olarak, mahkeme, kira borcunun ödenmediğine hükmetmiş ve kiracının tahliyesine karar vermiştir.
Kira Bedelini Ev Sahibinin Babasının Hesabına Yatırabilir miyim?
Hayır, kira bedelinin ev sahibinin sözleşmede belirttiği banka hesabına ödenmesi gerekir. Kiraya verenin yazılı onayı olmadan ev sahibinin babasının hesabına yatırılan kira bedelleri geçerli sayılmaz.
Ev Sahibim Kira Ödemesini Eşinin Hesabına Yapmamı İstiyor. Ne Yapmalıyım?
Ev sahibinizin bu talebini yazılı olarak almanız ve kira sözleşmesine eklemeniz gereklidir. Aksi takdirde, ev sahibinin eşinin hesabına kira ödemeniz geçersiz kabul edilebilir.
Kira Bedelinin 3. Kişiye Ödenmesi
Kira bedeli, kira sözleşmesinde belirtilen hesap dışındaki bir hesaba yani 3. kişiye ancak kiraya verenin yazılı onayı ile yatırılabilir.
Kiraya verenin sözlü beyanı yeterli değildir, yazılı bir muvafakatname olmadan kira bedelinin üçüncü kişiye gönderilmesi kira borcunu sona erdirmez.
Kiracı kira bedelini başkasının hesabına yatırması halinde kira bedelini tekrar kiraya verene ödemek zorunda kalabilir. Kira bedelinin başkasının hesabına yatması halinde kira borcunu ödemediği kabul edilen kiracı hakkında tahliye kararı çıkabilir.
Kirayı Üçüncü Bir Kişiye Yatırdım Ama Ev Sahibim Ödeme Almadığını Söylüyor. Ne Olur?
Eğer ev sahibinin yazılı muvafakati yoksa, kira borcunu ödememiş sayılabilirsiniz ve tahliye riski ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Kira Borcunu Ödediğimi Nasıl Kanıtlayabilirim?
Banka dekontları ve ödeme makbuzları ile kira borcunun ödendiğini kanıtlayabilirsiniz. Ödeme yaparken açıklama kısmına kira dönemi ve sözleşmeye uygun bilgileri yazmanız önerilir.
Kira ödemelerinin, yalnızca kira sözleşmesinde belirtilen banka hesabına yapılması gerekmektedir. Ev sahibinin sözlü yönlendirmesiyle kiranın üçüncü kişiye ödenmesi halinde bu ödemenin geçerli kabul edilmesi için ev sahibinin yazılı onayı olmalıdır. Aksi takdirde kira başkasının hesabına yatarsa kiracı hem kira borcunu ödememiş sayılır hem de tahliye riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Kira hukuku konusunda detaylı bilgi almak veya hukuki danışmanlık hizmetlerimizden faydalanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kiranın üçüncü kişiye ödenmesine ilişkin Yargıtay Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/1881 E., 2017/4519 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı, 10.02.2014 tarihli sözlü kira akdine dayanarak 03.06.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 541,00 TL’den 2014 yılı Şubat ayından, 2015 yılı Nisan ayına kadarki kira bedelleri karşılığı 8.115,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini istemiş, ödeme emri davalı borçluya 16.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 23.06.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etmiştir.
Davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Davalı borçlu, davacı ev sahibine iddia edildiği gibi kira borcu bulunmadığını, kira sözleşmesini 10.02.2014 tarihinde yaptıklarını ve bu tarihten başlamak üzere 2 yıllık kira borcunu ev sahibi olan ...’ın annesi ...’ın banka hesabına yatırdığını, zamanında kira borcunu ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, üçüncü şahıs ...l tarafından ... adına 6.963,25 TL ödemede bulunulduğu, takibe konu edilen kira alacağına ilişkin olarak yapılan bu ödeme mahsup edildikten sonra davalı borçlunun davacı alacaklıya 1.151,75 TL asıl alacak ve 20,48 TL işlemiş faiz borcunun kaldığı, davalı borçlu tarafından geri kalan kira borcunun ödendiğine dair İİK.nun 269/c maddesindeki şartları taşıyan bir ödeme belgesi ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının 1.151,75 TL asıl alacak ile 20,48 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 1.171,67 TL alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
Davalı kiracı yargılama aşamasında, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren 2 yıllık kira bedelinin davacının annesi hesabına yatırıldığını, bu şekilde 2 yıllık kira borcunu ödediğini savunmuş ve ödeme dekontunu dosyaya sunmuştur. Buna göre; 10.02.2014 tarihinde ...l tarafından davacının annesi ... hesabına “ ...’ın oğlu ...’a ait 2 senelik konut kira bedeli” açıklaması ile 7.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kira bedeli aksi kararlaştırılmadıkça kiraya verene ödenmesi gereken borçlardan olup üçüncü kişiye yapılan ödeme kiracıyı borcundan kurtarmaz. Bu nedenle davacı alacaklı tarafından kira ödemesi olarak kabul edilmeyen üçüncü şahıs adına yapılan ödemeler davalı kiracı şirketi borçtan kurtarmaz. Bu nedenle mahkemece bu husus dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça kabul edilmeyen anılan ödemenin takip konusu kira alacağına ilişkin olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kısmen kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 28.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Comments