top of page

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası ve İntifa Hakkı

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Can Uca
    Hasan Can Uca
  • 20 Oca
  • 9 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Şub

Ortak mülkiyetin sona erdirilmesi gerektiğinde, ortaklığın giderilmesi yahut diğer adıyla izale-i şuyu davası önemli bir hukuki araç olarak devreye girer. Bu dava, paydaşlar arasındaki paylı veya elbirliği mülkiyet ilişkisinin sona erdirilmesini sağlarken, taşınmaz üzerindeki ayni ve şahsi hakların nasıl korunacağı sorusunu da gündeme getirir.


Özellikle intifa hakkı gibi mülkiyetle ilişkili haklar, ortaklığın giderilmesi sürecinde özel bir öneme sahiptir. Bu yazıda, ortaklığın giderilmesi davasının temel unsurlarını, intifa hakkının davaya etkisini ve bu süreçte dikkate alınması gereken yasal düzenlemeleri detaylı bir şekilde ele alacağız.


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası nedir?


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, birden fazla kişinin birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirmek için başvurabileceği bir dava türüdür. Bu davada, paydaşlar arasında malın aynen bölüşülmesi veya satış suretiyle bedelinin paylaşımı sağlanır.


Mahkeme tarafından paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğinde, satış işleminin nasıl yapılacağı ve elde edilen satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağı açıkça hükümde belirtilmelidir.


TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 699


Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.

Paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması ne anlama gelir?


İntifa hakkı, bir kişinin başkasına ait bir eşyayı, hakkı yahut malvarlığını kullanma ve ondan yararlanma hakkıdır. Bir paydaş, kendi payı üzerinde intifa hakkı kurabilir. Ancak diğer paydaşlardan biri, intifa hakkının kendisine tebliğinden itibaren üç ay içinde paylaşma talebinde bulunursa, bu hak satış yoluyla paylaşmada ilgili bedel üzerinden devam eder.


TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 794


İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası ve İntifa Hakkı

İntifa hakkı sahibi ortaklığın giderilmesi davası açabilir mi?


İntifa hakkı sahibi paydaş sıfatına sahip olmadığından ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası açamaz. Ancak, intifa hakkı sahibi davaya mutlaka dahil edilmelidir.


Ortaklığın giderilmesi davasında intifa hakkı nasıl etkilenir?


Eğer intifa hakkı 01.01.2002’den önce kurulmuşsa, taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü şekilde satılması gerekir. Bu halde intifa hakkı sahibi ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasına dahil edilmeli ve intifa hakkının bedele dönüşmesini isteyip istemediği sorularak sonucuna göre işlem yapılmalıdır.


Bu tarihten sonra kurulan intifa hakları bakımından ise Türk Medeni Kanunu’nun 700. maddesine göre, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, ilgili paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Ancak bunun için diğer paydaşlara pay üzerinde intifa hakkı kurulduğunun tebliğ edilmesi ve diğer paydaşların da üç ay içinde paylaşma talebinde bulunmaları gerekir.


TMK' nın 700. maddesinde öngörülen biçimde pay üzerinde intifa hakkı kurulduğuna ilişkin bir bildirimde bulunulmaması halinde ise davanın üç aylık sürede açıldığının kabulü ile pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satış yoluyla paydaşlığın giderilmesine, intifa hakkının söz konusu paya düşecek bedel üzerinden devam etmesine karar verilmesi gerekir.


Pay üzerinde intifa hakkı kurulduğuna ilişkin tebliğden itibaren üç ay geçtikten sonraki paylaşımlarda intifa hakkı etkilenmeyecektir. Bu halde taşınmaz intifa hakkı ile yükümlü olarak satılır.


İntifa hakkı sahibi diğer paydaşların muvafakatine gerek kalmaksızın bu hakkının paraya çevrilmesini ve taşınmazın intifa hakkı olmaksızın satışını talep edebilir. Bu durumda mahkeme, taşınmazın intifasız şekilde satışına karar verebilir.


TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 700


Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması hâlinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder.

Taşınmaz üzerinde ayni ve şahsi haklar bulunması davayı etkiler mi?


Taşınmaz üzerinde haciz, irtifak veya intifa gibi ayni ve şahsi hakların bulunması kural olarak ortaklığın giderilmesine engel teşkil etmez. Bu haklar, taşınmazın paylaşımından sonra da geçerliliğini korur.


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasıyla ilgili detaylı bilgi edinmek için Yargıtay Kararları Işığında Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası, Ortaklığın giderilmesi davalarında davalı yararına vekalet ücretine hükmedilir mi?, Banka hesabındaki miras kalan para için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat Mülkiyetine Geçiş Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu),  Tapuya "yol" olarak tescil edilen taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Birden fazla taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir mi?, Paydaş olmayan kişinin açtığı ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerekir., Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açması mümkün müdür?, Davacı ortaklığın giderilmesi davasından feragat ederse ne olur?, Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi varsa bu kişinin de davaya dahil edilmesi gerekir., Alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında satış bedeli kime ödenir?, Ortaklığın giderilmesi davasında ilamlı takip yoluyla satış istenebilir mi?, Tapu iptal tescil davalarının ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir., Kamulaştırılmış taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası kabul edilir mi?, Miras taksim sözleşmesi yapılmışsa ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi istenebilir mi?, Aile konutu şerhi bulunan taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında aynen taksim nasıl yapılır? başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz.


Ortaklığın giderilmesi davası, hukuki süreçler ve taşınmaz üzerindeki haklar açısından oldukça kapsamlı bir prosedürdür. İntifa hakkı gibi hakların korunması ve paydaşların yasal haklarının gözetilmesi, bu süreçte kritik öneme sahiptir.


Hukuki danışmanlık ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davalarında İntifa Hakkı - Yargıtay Kararları


1- Paydaşlara intifa hakkı kurulduğu hususunun bildirilmesinin etkisiyle ilgili Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/500 E., 2016/2177 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.


Davacılar vekili, 4 parsel sayılı taşınmazda davalı ile paydaş olduklarını, ortaklığın giderilmesi hususunda anlaşamadıklarını, aynen taksiminde mümkün olmadığını, bu nedenle satış yapılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.


Davalı vekili, aynen taksimin mümkün olmadığı gibi birlikte kullanılmasının da mümkün olmadığını, bu nedenle taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.


Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.


Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.


Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.


Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girdiği, 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir.


İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.


İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca; Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder.


Somut olayda, dava konusu edilen ve satışına karar verilen 6287 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydında davacılar ve davalı adına paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak kayıtlıdır.


Tapu kaydında, 10.01.2014 tarihinde paydaşlardan ... hissesinde ... lehine, 14.12.1989 tarihinde ... hissesinde, ... lehine intifa hakkı tesis edilmiştir.


Lehine intifa hakkı kurulan ... davaya dahil edilmediği gibi ...'ın payı üzerinde intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer paydaşlara Türk Medeni Kanunu'nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulup bulunulmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece taşınmazdaki pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu hususunun diğer paydaşlara tebliğ edilip edilmediği üzerinde durularak TMK'nın 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulmaması halinde davanın üç aylık sürede açıldığının kabulü ile pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satış yoluyla paydaşlığın giderilmesine, intifa hakkının söz konusu paya düşecek bedel üzerinden devam etmesine karar vermek gerekirken, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaması; Ayrıca ... payındaki intifa hakkı sahibi ...'a, intifa hakkının paraya çevrilmesini isteyip istemediğinin sorulmaması intifa hakkına ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.


Bu durumda mahkemece, lehine intifa hakkı tesis edilen ... davaya dahil edildikten sonra 01.01.2002 tarihinden sonra kurulan bu intifa hakkı ile ilgili TMK'nun 700. maddesi çerçevesinde araştırma ve değerlendirme yapılmalı, ... payındaki intifa hakkı sahibi ...'a da 14.03.1960 günlü ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, intifa hakkı ile ilgili olarak bedel talep edip etmeyeceği veya taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satışını isteyip istemediği sorulmalı, beyanı alınmalı, yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakatları aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması kararın bozulmasını gerektirmiştir.


SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


2- İntifa hakkı sahibine hakkının bedele dönüşmesini isteyip istemediği sorularak sonucuna göre işlem yapılması gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1124 E., 2016/2308 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.


Mahkemece, davanın kabulü ile 1717 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.


Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.


Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. Ancak intifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir. TMK'nın 796/2. maddesi uyarınca da intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesiyle intifa hakkı sona erer. İntifa hakkı sahibinin bu hakkından vazgeçmesi halinde taşınmazın maliki tapu kaydından intifa hakkının terkin edilmesini isteyebilir.


Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın paylı malikleri tarafından 3/8 ve 5/8 paylarının üzerinde 05.06.1984 tarihinde 2/8 hissesinde üçüncü şahıs ... lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece intifa hakkı sahibi ...'nın davaya dahil edilmesi sağlandıktan sonra intifa hakkının bedele dönüşmesini isteyip istemediği sorularak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.


Kabule göre de satışın genel açık artırma yoluyla yapılmasına, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususların gözetilmemesi de yerinde değildir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


3- İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuşsa TMK'nın 700. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/489 E., 2016/5967 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.


Mahkemece, ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.


Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.


Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.


Satışına karar verilen taşınmaz;


a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,


b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,


c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.


Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir.


İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir.


İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder."


Somut olaya gelince; dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre, 21729 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ... 'ne ait 1/8 hisse üzerinde 26.07.2013 tarihinde ... lehine intifa hakkı kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkının buna ilişkin paya düşen bedel üzerinde devamına hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.


Kabule göre de; satışın ne şekilde ve kimler arasında yapılacağının ve satıştan elde edilecek miktar üzerinden hesaplanacak binde 11,38 oranındaki harcın paydaşlardan hangi oranda tahsil edileceğinin hükümde gösterilmemesi doğru değildir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Commentaires


bottom of page