Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) 2025
- Hasan Can Uca
- 12 saat önce
- 11 dakikada okunur
Ceza muhakemesi sürecinde sıkça karşılaşılan kavramlardan biri olan "soruşturmaya yer olmadığına dair karar" (kısaca SYOK kararı), hem şüphelilerin lekelenmeme hakkı açısından hem de savcılıkların iş yükünü azaltmak adına büyük önem taşımaktadır.
Bu yazımızda SYOK kararının ne olduğu, hangi durumlarda verileceği ve bu karara nasıl itiraz edileceği gibi merak edilen sorulara yanıt veriyoruz.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) Nedir?
Soruşturmaya yer olmadığına dair karar yahut uygulamadaki ifadesiyle SYOK kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) md. 158/6'da düzenlenmiş olup Cumhuriyet savcısının kendisine ulaşan ihbar veya şikâyet üzerine yaptığı ön değerlendirme sonucu olayın suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma açılmasına gerek görmemesi sebebiyle verdiği bir karardır.
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) md. 158/6
İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.
SYOK kararı, Cumhuriyet savcısının yaptığı değerlendirme sonucunda, ihbar veya şikâyet konusu olayla ilgili olarak soruşturma açılmasına gerek görülmemesi durumunda verilir.
Başka bir ifadeyle, savcılık makamı ihbar veya şikâyeti inceler ve ortada bir suç unsuru bulunmadığına kanaat getirirse, soruşturma aşamasına geçmeden soruşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Böylece kişi hakkında resmi bir soruşturma başlatılmaz ve "şüpheli" sıfatı kazanmaz.
SYOK kararının en önemli özelliği, henüz ceza soruşturması başlamadan önce, konuya ilişkin ilk hukuki süreci sonlandırmasıdır. Bu sayede suç teşkil etmeyen, soyut ya da asılsız ihbar ve şikâyetler nedeniyle kişilerin lekelenmesi engellenmiş olur.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) Neden Verilir?
Cumhuriyet savcısı, bir ihbar veya şikâyet aldıktan sonra, durumu hukuken değerlendirir. Eğer fiilin suç oluşturmadığı açıkça anlaşılıyorsa yahut ihbar veya şikayet soyut ve genel nitelikteyse soruşturma açılmadan önce SYOK kararı verir.
1- Herhangi Bir Araştırma Yapılmasını Gerektirmeksizin Fiilin Suç Oluşturmadığının Açıkça Anlaşılması
SYOK kararı verilme sebebi olarak karşılaşılan birinci durum, ihbar veya şikâyete konu edilen fiilin açıkça suç teşkil etmediğinin anlaşılmasıdır. Eğer savcı, herhangi bir araştırma yapmaksızın, ihbar edilen eylemin Türk Ceza Kanunu veya özel ceza yasaları kapsamında bir suç oluşturmadığını net biçimde tespit edebiliyorsa, bu durumda soruşturma başlatmadan SYOK kararı verir.
Örneğin, hukuka aykırılık unsuru, maddi veya manevi unsur gibi suçun temel öğeleri eksikse, bu kararın verilmesi mümkündür.
Eğer savcı, fiilin suç olup olmadığını anlayabilmek için araştırma yapmaya ihtiyaç duyuyorsa, o zaman SYOK kararı verilemez; soruşturma açılması gerekir.
2- İhbar veya Şikâyetin Soyut ve Genel Nitelikte Olması
SYOK kararı verilme sebebi olarak karşılaşılan bir diğer durum, dayanaktan yoksun, anonim ya da çok genel ifadeler içeren ihbar ve şikayetlerdir.
Eğer ihbar veya şikayet, failin kimliği, suçun zamanı, yeri veya şekli gibi unsurları içermeyen, somutlaştırılmamış ifadelerden ibaretse, bu durumda savcı olayla ilgili basit bir şüphe dahi oluşturacak bilgiye ulaşamaz. Böyle bir durumda da yine soruşturma açılmadan SYOK kararı verilir.
Örneğin:
“X kişisi suç işliyor” gibi somut bir olay ya da delil içermeyen, kim tarafından ne zaman ne şekilde işlendiği belli olmayan ihbarlar...
Bu tür ihbarlarda, basit bir şüphe dahi oluşmadığı için savcı, SYOK kararı vererek dosyayı kapatabilir. Böylece hem yargının iş yükü azaltılmış olur hem de kişilerin lekelenme hakkı korunur.
Ancak ihbar veya şikâyet yüzeysel dahi olsa, araştırma yapılarak fail veya delillere ulaşılabilecek bir mahiyet taşıyorsa, bu durumda savcının SYOK kararı vermesi uygun olmayacaktır.
Böyle bir durumda, ceza soruşturması başlatılması gerekir. Zira savcılık makamının görevi, kamu adına soruşturma yürütmek ve şüpheli hakkında yeterli şüphe oluştuğunda iddianame düzenlemektir.
Sonuç olarak, SYOK kararı, yalnızca iki açık durumda, yani fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumlarında verilebilir. Bunlar dışındaki durumlarda savcılık makamı soruşturma açmakla yükümlüdür.

Hangi Durumlarda Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) Verilemez?
SYOK kararı yalnızca yukarıdaki iki özel durumda verilebilir. Bunun dışında kalan hallerde SYOK kararı verilmesi mümkün değildir.
Olayın aydınlatılması için araştırma yapılması gerekiyorsa, delil toplama zorunluluğu varsa, savcı SYOK kararı veremez, mutlaka soruşturma başlatmak zorundadır.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara (SYOK Kararı) İtiraz
Soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karara itiraz, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenen önemli bir hak arama yoludur. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar (SYOK), varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı itiraz hakkı kullanılabilir (CMK m.158/6).
SYOK Kararına Kimler İtiraz Edebilir?
Soruşturmaya yer olmadığına dair karara (SYOK kararı) karşı şikâyetçi ile ihbarda bulunan kişi itiraz edebilir.
SYOK Kararına İtiraz Süresi Ne Kadardır?
İtiraz süresi, SYOK kararının şikâyetçiye veya ihbarda bulunana tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, iki haftalık süre içinde itiraz edilmemesi halinde karar kesinleşir.
Bu nedenle tebligatın yapıldığı tarih dikkatle takip edilmeli ve süre geçirilmeden gerekli başvuru yapılmalıdır.
SYOK Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Şikayetçi veya ihbarda bulunan, SYOK kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
Bu mahkeme, soruşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın yerinde olup olmadığını belge ve delillere göre değerlendirecek, gerekli görürse SYOK kararını kaldırarak savcılığın yeniden soruşturma başlatmasını sağlayacaktır.
SYOK Kararına İtiraz Dilekçesinde Neler Yer Almalıdır?
Soruşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz dilekçesi, sadece karara karşı bir memnuniyetsizliği ifade etmekle yetinmemeli, aynı zamanda somut dayanaklar da içermelidir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 173. maddesi uyarınca, dilekçede mutlaka kamu davası açılmasını gerektirecek olaylar ve deliller açıkça belirtilmelidir.
Bu hususlar yer almayan başvuruların reddedilme riski oldukça yüksektir. Hâkim, itirazı değerlendirirken dilekçede sunulan delilleri ve hukuki gerekçeleri dikkate alarak karar verecektir.
SYOK Kararına İtiraz Kabul Edilirse Ne Olur?
Sulh ceza hâkimliği, SYOK kararına itirazı kabul ederse, soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar kaldırılır.
Bu durumda Cumhuriyet savcısı soruşturma başlatır ve şüpheli hakkında yeterli şüphe bulunması hâlinde iddianame düzenleyerek mahkemeye verir (CMK m.173).
Soruşturma sonucunda, eğer şüpheli hakkında yeterli şüphe oluşursa, savcı iddianame hazırlayarak kamu davası açar. Ancak, yeniden başlatılan bu soruşturma neticesinde dahi yeterli şüpheye ulaşılamazsa, bu kez kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK kararı) verilir. Böylece kişi hakkında soruşturma yapılmış olur, ancak dava açılmaz.
SYOK Kararına İtirazın Reddedilmesi Ne Anlama Gelir?
Eğer sulh ceza hâkimi, SYOK kararına itirazı reddederse, SYOK kararı kesinleşir. Kararın kesinleşmesiyle birlikte savcılık tekrar aynı konu hakkında soruşturma yapamaz. Ancak yeni ve güçlü deliller ortaya çıkması durumunda yeniden değerlendirme yapılabilir.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) Nerede Kayıt Altına Alınır?
CMK m.158/6’ya göre, SYOK kararları özel bir sistemde kayıt altına alınır. Bu kayıtlar sadece Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir. Böylece ilgili kişinin siciline doğrudan bir etkisi olmaz ve masumiyet karinesi korunmuş olur.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) Sicile İşlenir mi?
Soruşturmaya yer olmadığına dair karar (SYOK kararı), hukuki nitelik olarak bir soruşturma açılmadan önce verilen karardır. Bu nedenle, hakkında SYOK kararı verilen kişilere şüpheli sıfatı verilmez ve bu kişiler hakkında adli sicil kaydı oluşmaz. Ancak bu durum, hiçbir kaydın tutulmadığı anlamına gelmez.
SYOK kararları, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, sadece Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından erişilebilecek özel bir sisteme kaydedilmektedir.
Bu kayıtlar, genel adli sicil sistemine işlenmediği için kişinin sabıka kaydında görünmez. Ancak, savcılık ve mahkemeler gerektiğinde bu kayıtlara erişerek değerlendirme yapabilir.
Bu özel kayıt sistemi sayesinde, özellikle soyut, dayanaksız ve asılsız ihbarlar nedeniyle kişilerin “şüpheli” olarak görünmesi ve lekelenmeme hakkının ihlal edilmesi önlenmektedir. Böylece, hem yargı sisteminin iş yükü azaltılmakta hem de masum bireylerin gereksiz yere soruşturma tehdidi altında kalması engellenmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında da vurgulanan masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı, CMK SYOK kararı düzenlemesi ile Türk hukuk sisteminde daha güçlü bir şekilde korunmaya başlanmıştır.
Sonuç olarak, SYOK kararı verilen kişilerin adli sicil kayıtlarında herhangi bir işlem görünmez, ancak karar, yalnızca yargı mercilerinin erişebileceği bir sistemde kayıt altına alınır. Bu yönüyle SYOK kararı, hem bireyin itibarını hem de adalet sisteminin etkinliğini gözeten bir düzenlemedir.
Bu makale, soruşturmaya yer olmadığına dair karar yahut diğer adıyla SYOK kararı süreci hakkında temel bilgileri içermektedir. Hukuki sürecin doğru yönetilmesi için uzman bir ceza avukatından destek alınması önemlidir.
Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (SYOK Kararı) - Yargıtay Kararları
1- Yargıtay Kararı - 11. CD., E. 2023/3907 K. 2024/4931 T. 15.4.2024
MAHKEMESİ:Sulh Ceza Hakimliği
SAYISI : 2022/2375 Değişik iş
SUÇ : Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık
KARAR : Soruşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddi
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.03.2022 tarihli ve 2022/383 İhbar, 2022/581 Karar sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Balıkesir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin, 29.04.2022 tarihli ve 2022/2375 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 29.04.2022'de kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.05.2023 tarihli ve 2022/23542 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.07.2023 tarihli ve KYB-2023/63097 sayılı Tebliğnamesi ile soruşturma dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.07.2023 tarihli ve KYB-2023/63097 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." şeklindeki,
"İhbar ve şikâyet" başlıklı 158. maddesinde yer alan, "(6) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/145 md.) İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir." şeklindeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, ihbar edilen ... ile ihbar eden ...’in, Balıkesir İli ... ilçesi 1. ... Mah. 8712 Ada 27 Parsel 3 nolu bağımsızda bulunan dükkanın satışı konusunda, anlaşmaları üzerine 70.000,00 Türk lirası karşılığı meblağın Euro üzerinden ihbar edilene ödenmesine rağmen söz konusu yerin başkasına satılmasını müteakip bir başkasının inşaat faaliyetinde bulunmaya başladığı, bununla birlikte ihbar edilen hakkında icra takipleri başladıktan sonra kendisi ve şirket üzerine olan taşınmazları devrettiği gibi adresine de ulaşılamadığı ve bu şekilde ihbar edilenin müştekiyi dolandırdığı iddiasıyla yapılan şikayet üzerine her ne kadar Cumhuriyet Başsavcılığının 04/03/2022 tarihli kararında, ihbar edenin müracaatına konu olayın gayrimenkul alış verişi nedeniyle yapılan sözleşme hükümlerine uyulmamasından kaynaklanan hukukî ihtilaf olduğu gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müştekinin ayrıntılı olarak beyanının alınması, müşteki tarafından ihbar edilenin taşınmazı sattığı iddia edilen kişinin tespit edilerek tanık sıfatıyla beyanının alınması, ilgili taşınmazın tapu kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, ihbar edilen hakkında benzer şekilde dolandırıcılık suçlarından soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin, hakkında açılmış kamu davası olup olmadığının da araştırılması suretiyle, sonucuna göre ihbar edilenin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği cihetle, ihbarın soyut ve genel nitelikte olmadığı, şikayet konusu fiiilin suç oluşturabiliceği ve Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun'un 160. maddesi uyarınca delil toplaması gerektiği değerlendirilmekle, soruşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
"
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun‘un 160 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlayacağı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlü olduğu belirlenmiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” başlıklı 172 nci maddesinin birinci fıkrası; “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.“ şeklinde düzenlenmiştir.
3. 5271 sayılı Kanun’un, “İhbar ve şikâyet” başlıklı 158 inci maddesinin altıncı fıkrasında; “ (Ek: 15/8/2017-KHK-694/145 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/140 md.) İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.“ hükümleri yer almaktadır.
4. 5271 sayılı Kanun’un, “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173 üncü maddesinin birinci fıkrasında;“Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir." denilmektedir.
5. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyası değerlendirildiğinde; ihbar edilen ...'ın yetkilisi olduğu ... İnş. Müt. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. şirketi ile yurtdışında yaşayan şikâyetçi arasında, inşaatı devam eden Balıkesir İli ... İlçesi 1. ... Mahallesi 8712 Ada 27 Parsel 3 Numaralı bağımsız bölümde yer alan dükkanın 160.000,00 TL bedelle satışı hususunda sözleşme imzalandığının, şikâyetçinin sözleşme tarihinde 70.000,00 TL ödeme yaptığının, inşaatın 2020 yılında tamamlanması gerektiği halde tamamlanmadığının ve şikâyetçinin yaptığı araştırmalarda sözleşme konusu dükkan ile birlikte tüm inşaatın başkasına satıldığını, ihbar edilen hakkında bu şekilde çok sayıda şikâyet ve tapu iptal tescil davaları bulunduğunu öğrendiğinin, yine ihbar edilenin şirketi üzerine kayıtlı tüm malvarlığını devrettiğinin ve icra takiplerini sonuçsuz bırakmak amacıyla MERNİS adresini de kayıtlardan sildirdiğinin iddia olunması üzerine Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca 2022/383 İhbar Dosya No sırasına kaydedilen evrakla ilgili olarak herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın, "...ihbar edenin müracaatına konu olayın gayrimenkul alış verişi nedeniyle yapılan sözleşme hükümlerine uyulmamasından kaynaklanan hukuki mahiyette ihtilaf arzetmesi ve hukuk mahkemesinde çözümlenecek nitelikte olduğu..." gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılamadığı, ayrıca şikâyetin soyut ve genel nitelikte de olmadığı gözetilerek, şüphelinin ve şikâyetçinin beyanlarının alınması, şüphelinin benzer eylemleri nedeniyle başkaca soruşturma dosyaları bulunup bulunmadığının araştırılması, taraflar arasındaki hukuk/icra dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bu soruşturmayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi, bahse konu taşınmazın tapu kayıtları getirtilerek sözleşme tarihinde şüpheli adına kayıtlı olup olmadığının ortaya konulması ve sözleşme tarihinden sonra taşınmazı devralan kişi/kişilerin açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek tanık olarak bilgilerine başvurulması gerektiğinden, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2022 tarihli ve 2022/383 İhbar, 2022/581 Karar sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itiraz üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma işlemlerine başlanması maksadıyla itirazın kabulüne karar verilmesi yerine itirazın reddine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Balıkesir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin, 29.04.2022 tarihli ve 2022/2375 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için soruşturma dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.04.2024 tarihinde karar verildi.
2- Yargıtay Kararı - 5. CD., E. 2021/8648 K. 2021/7766 T. 30.12.2021
Müşteki ...'ün şikayeti üzerine görevi kötüye kullanma suçundan yapılan soruşturma evresi sonunda Lapseki Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/10/2020 tarihli ve 2020/9 ihbar, 2020/7 sayılı soruşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 03/12/2020 tarihli ve 2020/2627 Değişik iş sayılı Kararının;
5271 sayılı Kanun’un 158. maddesi gereğince, ihbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilebileceği, bu karara karşı 173. maddedeki usule göre itiraz edilebileceği, itirazın kabulü halinde Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma işlemlerinin başlatılacağı yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin; İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2018/29144 Esasına kayıtlı icra dosyasında yapılan kıymet takdiri işlemine karşı Lapseki İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/9 Esasına kayden dava açtığı, söz konusu davanın yargılaması sırasında 1 gün içinde bilirkişi raporu düzenlendiği ve söz konusu bilirkişi raporunda kasıtlı olarak eksik değer belirlenerek taşınmazların değerinin tespiti hususunda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğu somut olay nedeniyle yapılan inceleme sonunda, soruşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de;
Müştekinin şikayetinin esası, Lapseki İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/9 Esas sayılı dosyasında, rapor düzenleyen bilirkişilerin görevlerini gerektiği gibi yerine getirmedikleri ve değerlerinin tespiti istenen gayrımenkullerin bedellerini kasıtlı olarak düşük gösterdiklerine yönelik olduğu, ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olmadığı gibi iddia edilen eylemlerin suç oluşturmadığı hususunda soruşturma yapılması gerektiği, nitekim söz konusu iddianın değerlendirilebilmesi için hukuki bilginin yanında teknik bilgiye de ihtiyaç bulunduğu, bu halde öncelikle İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2018/29144 Esas sayılı dosyası ile Lapseki İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/9 Esas sayılı dosyasının getirtilerek dosya arasına alınmasını müteakip, şikayet konusu kıymet takdirine esas gayrımenkuller hakkında konusunda uzman, farklı kişilerden müteşekkil bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınması, alınan raporun şikayet konusu rapor ile karşılaştırılarak haklarında şikayette bulunanların kasıtlı hareket edip etmedikleri hususunun takdir ve değerlendirilmesinin yapılmasının gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği cihetle, itirazın kabulü yerine, reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 08/03/2021 gün ve 94660652-105-17-1143-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin devir yazısı ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 03/12/2020 tarihli ve 2020/2627 Değişik iş sayılı Kararın CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 30/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
תגובות